• +90 312 446 16 14
  • MAIDAN İş ve Yaşam Mrk. Bilkent Kavşağı / Ankara
  • yasarozgok@gmail.com
Profesyonel Destek Almak İçin
Randevu Alabilirsiniz
Randevu Al

UZMANLIK ALANLARIMIZ

Çocuk Ürolojisi

Gece İşemeleri İdrar Kaçırma


ENÜREZİS(İDRAR KAÇIRMA)

Terminoloji: Enurezis sosyal olarak uygun olmayan yer ve zamanda, uygunsuz şekilde ortaya çıkan normal bir işemedir, genellikle gece uyurken ortaya çıkar.
İnsidans: 5 yaşına kadar çocukların %85’i gece ve gündüz kontrolü kazanmıştır. Geri kalan %15’lik bölüm kontinansı yaklaşık %I5/yı1 olarak kazanır. Dolayısıyla puberte de %2-5 çocukta özellikle PE olmak üzere enürezis devam etmektedir. Yetişkinlerde %1.5 ile 3 arasında değişen oranlarda insidans bildirilmiştir. 5-13 yaş arası çocuklarda SE %3-8 olarak rastlanılmaktadır ve spontan gerilemesi PE gibidir.

SINIFLANDIRMA

1- İşeme zamanına göre
a- Nokturnal enurezis -> Polisemptomatik Enurezis Nokturna( PEN)
(gece ıslatma) -> Monosemptomatik Enurezis Nokturna (MEN)
b- Diurnal enurezis ( Gündüz ıslatma) -daytime frequency sendromu
– gigle inkontince
– Vajinal işeme
– Tembel mesane sendromu
– Stabil olmayan mesane
– Hinman- Allen sendromu

2- Başlangıç zamanına göre
a- Primer enürezis: üriner kontrolün hiç olmaması
b- Sekonder enürezis: 3-6 aylık kuru periyodların olması
3- Hikaye, fizik muayene ve laboratuar sonuçlarına göre
a- Komplike olmayan – Hikaye : primer(gece,gündüz,her ikisi),sekonder
– Fiziksel muayene: normal
– Laboratuvar: Normal tam idrar ve idrar kültürü
b- Komplike
– Üriner enfeksiyon
– İşeme fonksiyon bozuklukları(kesik işeme,zayıf İşeme,f requenci,urgenci,enkoprezis) 
– Sekonder enurezis

ANEMNEZ

Hem çocuktan hemde ailesinden Tablox deki sorularla anemnez alınmalıdır. Tanıya ulaşmak için oldukca önemlidir.
– Primer, sekonder // – Pisikolojik hikaye
– Diurnal, nokturnal , ikisidemi 
– Kaçırma sıklığı, işeme sıklığı // – Ailesel hikaye
– Kuruluk intervalleri
– Uriner enfeksiyon sıklığı // – Uyku alışkanlığı 
– Frequency ve urgency 
– Obstrüktif semptomlar(zayıf miksiyon) // – Seksüel bozukluklar 
– Konsipatasyon, Enkoprezis // – Daha önceki tedavileri

FİZİK MUAYENE

Hastalara ayrıntılı olarak fizik muayene yapılmalıdır
– Abdomen( mesane gerginliği,)
– Rektal( sfinkter tonusu, perianal duyu)
– Genitoüriner( mea lokalizasyonu, işeme şekli)
– Lumbosakral Bölge(Occult spinal dysraphism)
– Nörolojik( periferal refleksler)

EVALÜASYON

ETYOLOJİ

1.Genetik nedenler; 
2. Uyku anormallikleri; 
3. Psikolojik faktörler: 
4. Mesanenin depolama bozuklukları: 
5. Mesane çıkış bozuklukları: 
6. İdrar miktarı regülasyonunda bozukluklar: 
7. Matürasyonda yavaşlama/Gelişmede gecikme
8. İdrar yolu enfeksiyonu
9. Üriner sistem patolojileri
10.Ürodinamik anormallikler:

TEDAVİ

Enürezisli çocukta tedavi çocuk ve ailenin enürezise bakış açısı, evdeki sosyal çevrenin yapısına dayalı olarak geniş bir yelpazede incelenmelidir. Örneğin çocuk odasını diğer kardeşiyle paylaşıyorsa motivasyon tedavisi yarasız kalacaktır. Bazı aileler motivasyon tedavisi uygulamada yeterli özeni göstermemekteyken, bazı aileler de ilaç tedavisinin enürezis tedavisinde geçersiz olduğu inancını taşımaktadır.

Çocukların psikolojik etki1eşimleri de tedavide rol oynayacağından, tedavinin basamaklarında psikolojik testler tedavi modalitesini kararlaştırmada yarar sağlayacaktır. Çocuklarda kendine güven sağlamak tedavinin başarısında önemlidir.

Tedavinin zamanı da önemlidir ve hastadan hastaya farklılıklar gösterir. Tedavi enürezisin çocuğa, aileye veya her ikisine birden problem teşkil ettiğinde tedaviye başlanmalıdır. Çocuk ailenin çektiği sıkıntıyı hissetmiyorsa, bu çocuklarda başarı şansı düşük olacağından tedaviye hiç başlamamak daha doğru olabilir. Çok nadir olarak aileler 5-6 yaşından önce enürezisden şikayetçi olurlar. Beş, altı yaşından küçük çocuklarda; aileler enürezisin nedenleri, yaygınlığı, prognozu ve kendiliğinden geçebileceği hakkında bilgilendirilmeli ve problemin geçmemesi durumunda başvurmaları önerilmelidir.

Tedaviye başlamadan önce hastaya ve aileye değerlendirme sonuçları ve uygulanacak tedavi hakkında ayrıntılı bilgi verilmelidir. Mevcut çok sayıda tedavi yöntemi olması aslında tek bir ideal tedavi yönteminin olmamasının göstergesidir.

1. DAVRANIŞ MODİFİKASYON TEDAVİ YÖNTEMLERİ

Değişik davranış modifikasyon tedavi yöntemleri enürezisin tedavisinde kullanılagelmiştir. Genel olarak tedavi metotları kişilere göre farklılıklar gösterir ve diğer metotların biri ile kombine kullanılırlar
1.a. Kondisyon-alarm tedavisi: Bu yöntem çocuk uykusunda işediği zaman elektrotları ıslanan ve devresi kapanıp sinyal vererek çocuğun uyanmasını sağlayan bir sistemdir.
l.b. Motivasyon tedavisi: Motivasyon tedavisi; çocuk ile konuşularak cesaretlendirilmesi, problemden kendi sorumlu olduğunun hissettirilmesi ve tedavi modalitelerine aktif katılımının sağlanmasıdır.
l.c. Mesane retansiyonu eğitimi: Mesane retansiyon eğitimi işeme periyotları arasındaki dönmeleri uzatarak mesanenin genişlemesini sağlamaktır.
l.d. Kuru yatak eğitimi: Tanımlanan bu yöntemin uygulanabilmesi için doktor, çocuk ve aile arasında yoğun çaba gerekmektedir. Bu yöntemde enüretik, alarma ek olarak mesane retansiyon eğitimi, uyandırma pratikleri, ödüllendirme, ıslatılan yatağın çocuk tarafından temizlenmesi gibi cezalar, psikososyal destek gibi yöntemler kombine edilerek kullanılır.

2. FARMAKOLOJİK TEDAVİ

2.a. Trisiklik antidepresanlar: Trisiklik antidepresan da (TAD) özellikle imipramin enürezis tedavisinde yaygın olarak kullanılmıştır. İmipramin genellikle 6- 7 yaşından küçük çocuklarda kullanılmaz.. İmipraminin yan etkileri nadir görülür fakat anksiyete, uykusuzluk, ağız kuruluğu, kişilik değişikliği, gastrointestinal sistem bozuklukları, plazma norepinefrin düzeyinin artmasına bağlı taşikardi, diastolik basınç da yükselme, konstipasyon, konvulziyon, senkop ve kollaps bildirilmiştir
2.b. Antikolinerjikler: Antikolinerjikler spesifik olarak oxybutinin, unstabil mesane kontraksiyonlarını ortadan kaldırmakta veya azaltmakta ve özellikle gündüz sık işeme, urge inkontinans ve urgency ile kendini belli eden unstabil mesane kontraksiyonlarıyla birlikte olan enürezislerde faydalı olmaktadır
2.c Desmopressin asetat: 
DDAVP enüretik çocuklarda gece fonksiyonel mesane kapasitesinden daha az idrar çıkışı sağlayarak etkili olmaktadır. DDAVP özellikle gece normal ADH salınımı görülmeyen enüretiklerde başarı ile kullanılmaktadır
2.d. Mesterolone (Androgen): 1930’larda enüretik erkek çocukların androjenlerle başarılı şekilde tedavi edildiği bildirilmeye başlanmıştır. Bu yayınlarda %50- 75 başarı bildirilmiştir
2.e. Prostoglandm inhibitörleriProstoglandin inhibitörleri ile yapılan çalışmalarda plaseboya göre etkili olduğu ve kuru gecelerin sayısının arttığı gösterilmiştir. Fakat ça1ışmaların hiç birinde tam kontinansdan bahsedilmemektedir
2.f. Kalsiyum blokerleri: Kasların kasılmak için kalsiyum iyonuna ihtiyaçları vardır. Dolayısıyla kalsiyum kanal blokerleri detrusor kontraksiyonlarını baskılamaktadır
2.g. Terodiline: Terodiline hem antikolinerjik hem de kalsiyum kanal blökeri etkisine sahiptir. Bu konuda üriner inkontinans, sık işeme ve unstabil nörojenik mesanelerde bir çok çalışma yapı1mıştır. Ürodinamik olarak unstabil mesane saptanan çocuklarda yapılan kontrollü çalışmalarda terodilinin plaseboya göre daha etkili olduğu saptanmıştır

3. DİĞER TEDAVİ YÖNTEMLERİ

3.a. Psikoterapi: Enürezis noktürnada altta yatan nedenin psikolopatoloji olmaması nedeniyle etkinliği tartışmalıdır. Bu yöntemin başarısı %15-20 olarak bulunmuş ve bu kendiliğinden iyileşme olarak kabul edilmiştir
Hinman sendromu gibi psikolojik nedenlere bağlı işeme bozukluklarında aile ve çocuk dikkatlice incelenmeli ve altla yatan psikolojik bozukluk giderilmelidir
3.b. Diyet tedavisi: Diyet tedavisi tedavi modaliteleri arasında oldukça küçük bir yer almaktadır. Burada çocukta konstipasyona yol açarak tedaviyi etkileyecek çikolata, kola, kuruyemiş gibi yiyecekler yasaklanmaktadır
3.c. Hipnoterapi: Yaygın olarak kullanılmamasına rağmen yapılan çalışanlarda etkili bir tedavi modalitesi olduğu bildirilmektedir. Stress altındaki olgularda ve yoğun aile baskısı olan çocuklarda etkinliği bildirilmiştir
3.d. Akupunktur: Akupunktur vücudun belirli yerlerine iğne batırılarak spinal seviyede afferent impulsları modifiye etme ve beyin omurilik sıvısında endojen opiat düzeyini arttırma yolu ile etki etmektedir. Tekrarlayan akupunktur seansları ile tedavinin etkisinin kalıcı bir şekilde ortaya çıktığı bildirilmektedir